Disleksi kendiliğinden düzelir mi?

“Kısa yanıt: Hayır, disleksi ‘büyüyünce geçecek’ bir durum değildir. Disleksi; beynin okuma–yazma için kullandığı ağlarında yapısal/işlevsel farklılıklarla seyreder. Ancak bu, değiştirilemez olduğu anlamına gelmez. Erken, sistematik ve kanıta dayalı eğitim programlarıyla çocuklar çok anlamlı ilerlemeler kaydeder; akıcılık, anlama ve yazım hatalarında belirgin düzelmeler görürüz.

Ne zaman beklemeyelim?
Okumaya yeni başlayan çocuklarda (1. sınıfın ilk ayları) harf karıştırmaları bir ölçüde doğaldır. Fakat:

    1. sınıfın sonuna doğru harf–ses eşleştirme, heceleme ve akıcı okuma belirgin şekilde yaşıtların gerisinde kalıyorsa,
  • Harf/sayı ters yazma ısrarla sürüyorsa,
  • Yazarken kelime atlama/ekleme, çok yavaş okuma, anlamayı koruyamama tabloya eşlik ediyorsa,
  • Ailede benzer öykü varsa, özgüven düşüyorsa veya okul reddi gelişiyorsa,

“zaman tanıyalım” yaklaşımı yerine profesyonel değerlendirmeye geçmeyi öneririm.

Neler işe yarar?
Disleksi kendiliğinden kaybolmaz; fakat doğru müdahaleyle seyrini belirgin biçimde değiştirebiliriz. Klinik pratiğimde en çok fayda gördüğüm başlıklar:

  • Yapılandırılmış okuryazarlık programları (ör. çok duyulu, sistematik, kademeli ilerleyen yaklaşımlar): harf–ses eşleştirme, kod çözme (decoding), heceleme, akıcılık ve okuduğunu anlama basamaklı biçimde çalışılır.
  • Seans sıklığı ve süreklilik: Haftada en az 2–3 seans + evde günlük 15–20 dk hedefe yönelik pratik. Düzenli uygulamayla 6–12 ay içinde anlamlı kazanımlar bekleriz; üst sınıf becerileri için destek sürdürülür.
  • Eşlik eden durumların yönetimi: Dikkat eksikliği, dil gelişim bozukluğu, kaygı gibi sorunlar eşlik ediyorsa mutlaka birlikte ele alınmalıdır; bu, eğitimin verimini ciddi artırır.
  • Okul düzenlemeleri (uyarlamalar): Ek süre, metinlerin seslendirilmesi, büyük puntolu materyal, yazılı yerine sözlü performansın da değerlendirilmesi, BEP (Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı) planlanması.
  • Aile desteği: Utandırmadan, kıyaslamadan ilerlemek; birlikte sesli okuma (gölgeleme yöntemi), fonolojik oyunlar, ekranda pasif izleme yerine etkileşimli dil etkinlikleri.

Ne zaman doktora gitmeliyim?

  1. sınıfın sonu–2. sınıf başında hâlâ belirgin okuma–yazma güçlüğü varsa, ev içi destekle yol alınamıyorsa ya da çocuk kaygı/özgüven kaybı yaşıyorsa, bir Çocuk Psikoloğu ve çocuk psikiyatristi değerlendirmesi öneririm. Antalya’da kliniğimizde, standardize değerlendirmelerle güçlü–gelişime açık alanları belirleyip çocuğa özel bir yol haritası çıkarıyoruz.

Dislekside “kendiliğinden düzelme”yi beklemek, çoğu zaman kaybedilmiş zaman demektir. Erken tanı + doğru program + tutarlı uygulama ile tabloyu çocuk lehine çeviririz; amaç yalnızca harfleri öğretmek değil, çocuğun özgüvenini ve öğrenme motivasyonunu da korumaktır.”

Çocuk, Ergen ve Genç Psikiyatristi Uzm. Dr. Senem Turan | Antalya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir